Jinekolojik Enfeksiyonlar

Jinekolojik enfeksiyonlar, kadınların hayatı boyunca en sık karşılaştığı sorunlar arasında gelmektedir. Enfeksiyonlardan korunmak için, cinsel hayatta ve gündelik yaşamda hijyen kurallarına özen gösterilmesi gerekmektedir. Bunun yapılmadığı durumlar, üreme sağlığında sorunları meydana getirebileceği gibi bazı kanserlerin de ortaya çıkma ihtimalini artırmaktadır.

Jinekolojik enfeksiyonlar, kadınlara şiddetli rahatsızlıklar vermektedir. Bunun yanı sıra organ hasarı bırakabilen bu tür enfeksiyonlar, üreme sağlığını olumsuz yönde etkilemektedir. Bu nedenle erken tanı ve tedavi süreçleri kadar, hijyen kurallarına uyulması da jinekolojik enfeksiyonların önüne geçilmesi için gereklidir.

Vajinal Enfeksiyonlar

Kadın doğum uzmanlarının en sık karşılaştığı sorunlardan biri, vajinal enfeksiyonlardır. Bu enfeksiyon türünde ayırıcı tanı bazen karmaşık bir hal alabilmektedir. Vajinal akıntıların bir kısmı doğal olarak ortaya çıkar. Bazı durumlarda ise sprey, pudra, kozmetik maddeler, deterjanlar, kondom, spermisit kremler gibi birçok faktör, vajinada alerjik reaksiyonlar sonucu akıntı oluşmasına yol açabilir.

Doğal vajinal akıntı, vajinal florayı oluşturan birçok mikroorganizmadan meydana gelmektedir. Renksiz ve kokusuz bir yapısı vardır. Bunun yanı sıra vajinal enfeksiyonlarla gerçekleşen akıntılar ise kaşıntı yaptığı gibi, kötü koku ve renge sahiptir. Ayrıca ilişki sırasında ağrı ve idrar yaparken yanma şikayetlerinin ortaya çıkmasına yol açmaktadır.

• Bakteriyel enfeksiyonlar: Cinsel ilişki sonrası ortaya çıkan bakteriyel enfeksiyonlar, tedavi edilmediği takdirde üst genital organlara sıçrayarak üreme sağlığını bozabilir. Vajinal akıntının mikroskobik ve bakteriyel incelemesi ile tanı konur ve tedaviye başlanır.
• Paraziter enfeksiyonlar /Trikomonas vaginalin: Paraziter enfeksiyonlar arasında en çok rastlanılan enfeksiyon trikomonas vaginalis enfeksiyonudur. Bu enfeksiyona hem erkekte hem de kadında rastlanmaktadır. Özellikle kadınlarda belirti gösteren bu enfeksiyon sonucunda tahriş  ve kötü kokulu yeşil bir akıntı gözlemlenir. Eşlerin mutlaka birlikte tedavi edilmesi gerekmektedir. Aksi takdirde hastalığın tekrarlanması kaçınılmazdır.
• Mantar Enfeksiyonlar: Vajinal enfeksiyonlar arasında en sık rastlanan, mantar enfeksiyonlarıdır. Mantar enfeksiyonlarının oluşmasında en çok candida albicans mikroorganizması etki etmektedir. Bu organizma aslında insan vücudunda olan bir organizmadır. Bazı nedenler vajinada bir enfeksiyon meydana gelmesine yol açtığında, beyaz peynir kıvamında bir vajinal akıntı ortaya çıkar. Bu akıntı sürecini tahriş bulguları takip eder. Uygun ilaç tedavisi ile iyileşme gerçekleşir.

Vajinal Enfeksiyonların Tedavisi

Vajinal enfeksiyonlar ortaya çıktığında derhal uzman hekime başvurulmalıdır. Bu tür enfeksiyonların tedavisinde ilaçların düzenli kullanımı kadar, hijyene dikkat edilmesi de gerekmektedir. Pamuklu iç çamaşırlarının tercih edilmesi, genital bölgenin nemli kalmasının engellenmesi ve temizliğin düzenli olarak yapılması önemlidir. Bunun yanı sıra kozmetik ürünlerin kullanılmaması da vajinal enfeksiyonların önüne geçen faktörler arasında yer almaktadır.

Rahim Ağzı Enfeksiyonları

Rahim ağzı enfeksiyonları, çok daha ciddi bir rahatsızlıktır ve ileriye dönük kalıcı hasarlara yol açabilir. Bakteriyel ya da viral olarak ortaya çıkan bu enfeksiyonlar, genital organda kalıcı hasara yol açabildikleri gibi üretkenliği engelleyici özellikleri ile üreme sağlığında olumsuz etkiler yaratmaktadır. Klamidya, ureaplasma, mikoplazma ve gonore nedenleriyle ortaya çıkan rahim ağzı enfeksiyonları, herpes genitalis ve human papilloma virüs nedeniyle de meydana gelebilir. Bu enfeksiyonlardan bağzıları rahim ağzında kansere neden olabilir.

• Bakteriyel enfeksiyonlar: Klamidya, bakteriyel enfeksiyonlar içerisine en sık rastlanan türdür. Cinsel ilişki sonucu ortaya çıkan bu enfeksiyon, erkekten kadına bulaşmaktadır. Enfeksiyonun en yaygın belirtisi, kokusuz ve sarı renkli akıntı, düzensiz kanama ile cinsel ilişki sırasında yaşanan ağrıdır. Bazı durumlarda hiçbir belirti göstermeyen bu rahatsızlık; rahim, yumurtalık kanalları ve yumurtalıklarda hasara yol açabilmektedir. Bu hasarların sonucunda kısırlık, dış gebelik gibi sonuçları oldukça ağrı hastalıklar ortaya çıkabilmektedir.

Teşhisten sonra, eşle birlikte tedavi olunması önemlidir. Tedavinin devam ettiği süreçte cinsel ilişki engellenmeli ya da mutlaka kondom kullanılmalıdır. Klamidya enfeksiyonu, diğer bakteriyel etkenler ile birlikte hamile kadınlarda ortaya çıktığı zaman, doğum esnasında bebeğe bulaşabilir. Bu durum ise erken doğuma ve bazı yenidoğan hastalıklarına yol açar.

• Herpes virüs enfeksiyonları: Cinsel yolla bulaşan enfeksiyon türlerinden olan herpes virüsü, tip 1 ve tip 2 olmak üzere iki gruba ayrılmaktadır. Uçuk virüsü olarak da bilinen herpes virüsü tip 1 türünde, ağız çevresi lezyonlarının ortaya çıkmasına yol açar. Tip 2 virüsü ise genital bölge lezyonlarının ortaya çıkmasına neden olmaktadır. Günümüzde herpes virüsü, eski dönemlere oranla daha fazla görülmeye başlanmıştır. Bu virüs genel olarak cinsel yolla bulaşır ve 10 gün içerisinde genital bölgede ağrılı ülserler ortaya çıkar. Vücut düşkünlüğü, ateş, halsizlik gibi belirtilerin de görülebileceği herpes virüsünde birinci atak ortaya çıktıktan sonra genellikle vücut direncinin azaldığı dönemlerde ataklar kendini tekrarlayabilir. Ataklar, ilaç kullanımı ile daha seyrek hale getirilmeye çalışılır. Bunun yanında daha az ağrılı ve daha kısa olmaları için de ilaç tedavisi yöntemine başvurulur. Bu enfeksiyon türünde, kişi yalnızca aktif enfeksiyon sürecinde değil, ara dönemde de bulaşıcılık riski taşımaktadır.

Cinsel yolla bulaşan herpes virüsünün, hamileliği olumsuz yönde etkilediği bilinmektedir. Özellikle erken gebelik döneminde, ilk defa herpes virüsüne yakalanmak düşüklere neden olabilmektedir. Annede virüsün varlığı ciddi yenidoğan hastalıklarına yol açabilmektedir. Bunun yanı sıra hastalığın tekrarlanması durumunda daha az tehlike ortaya çıkmaktadır. Herpes virüsünün kanserle ilişkisi araştırılsa da, tek başına jinekolojik kansere neden olması yönünde somut bir kanıt bulunamamıştır. Herpes virüsünün tedavisi, antiviral ilaçlar ile sağlanır. Bunun yanında yine genel hijyen kuralları oldukça önemlidir.

• Human papilloma virüs enfeksiyonları: Kısaca HPV olarak bilinen bu virüsler, dış genital organlar ve rahim ağzında siğil benzeri lezyonların ortaya çıkmasına neden olur. Çok sayıda nuş denilen tipe sahiptir. HPV virüsü tpkı herpes simpleks gibi toplumda hızla yayılmaktadır.

Bu tür enfeksiyonların en tipik belirtisi, dış genital organlarda kümeler halinde ortaya çıkan ve hızla büyüyen siğillerdir. Bunun yanı sıra Pap Smear testleri ile rahim ağzında çok küçük lezyonlara da rastlanmaktadır. Kontrolsüz ve çok partnerli cinsel yaşam sonucu bulaştığı bilinmektedir. HPV enfeksiyonun en büyük riski, rahim ağzı kanseridir. Tıbbi tedavinin yanı sıra cerrahi yöntemler de HPV enfeksiyonu tedavisinde kullanılmaktadır.

Vajinal enfeksiyonlar, doğru bir cinsel ilişki süreci ile hijyen kurallarına dikkat edilmesi ile engellenebilir. Enfeksiyonların tedavisi mümkün olsada, tanı ve tedavi süreçlerinde gecikme yaşanması durumunda üreme sağlığını olumsuz etkiledikleri bilinmelidir. Bunun yanı sıra bu vajinal enfeksiyonlar, jinekolojik kanserlere davetiye çıkarmaktadır.