Gebelik Kayıpları

Bir kadının, üç veya daha fazla sayıda gebeliğinin, üst üste ve erken dönemde sonlanması “tekrarlayan gebelik kayıpları” olarak tanımlanmaktadır. Erken dönem gebelikte, 20 hafta öncesine işaret etmektedir.

Üreme dönemindeki kadınların tekrarlayan düşük sıklığı %1 oranındayken, klinik olarak tanı konulmuş gebeliklerin yaklaşık olarak %20’si halk arasında düşük olarak tanımlanan abortus ile son bulmaktadır. Bu düşüklerin %60 ile %80 arasındaki bir kısmı, hamilelik döneminin ilk 12. haftasında meydana gelmektedir.

Gebelik kayıpları, her geçen gün artış göstermektedir. Bunun nedenleri arasında çağımızda kadınların ve erkeklerin gebeliği ileri yaşa ertelemesi, obezite oranındaki artış, alkol ve sigara tüketiminde meydana gelen artış, insanların daha çok kimyasal maddeye ve radyasyona maruz kalması gibi pek çok farklı faktör sıralanabilir.

Gebelik Kayıpları Nedenleri Nelerdir?

Gebelik kayıpları çeşitli nedenlerle yaşanabilir. Tıp, tekrarlayan gebelik kayıplarını kompleks bir problem olarak tanımlamıştır. Tekrarlayan gebelik kayıpları; jinekoloji, genetik, epidemiyoloji, immünoloji, hematoloji, ve endokrinoloji gibi tıpın farklı branş ve disiplinlerinin bir arada ilgilendiği ortak bir sorundur. Bu noktada tanı ve tedavi yöntemleri de bu branşların işbirliği ile gerçekleştirilmektedir. Tekrarlayan gebelik nedenleri şu şekilde sıralanabilir;

  • Genetik nedenler

Tekrarlayan düşüklerin sebepleri arasında genetik faktörler görülmektedir. Ancak bazı tekrarlayan gebelik kayıplarında, erkek ve kadında genetik bir sorun tespit edilmemesine rağmen, embriyolarda kromozomal anomali sıklığında artış gözlemlenmektedir. Bu tür durumlarda PGT yöntemi ile embriyoların etkisi belirlenirken aynı zamanda, tanı ve tedavi yöntemleri de saptanmış olur.

  • Rahime ait anatomik nedenler

Rahim içi, septum ve doğumsal şekil bozuklukları nedeniyle daralabilir. Bunun yanı sıra rahimde ortaya çıkan; miyomlar ve kürtaj sonrası ortaya çıkabilen yapışıklıklar, tekrarlayan düşüklerin nedenleri arasında yer almaktadır. Bu tür problem yaşayan ve risk grubunda olan anne adaylarının, gebelik öncesinde yapılan histeroskopi ve laparoskopi gibi endoskopik yöntemlere başvurarak problemlerini gidermesi gerekmektedir.

  • Hormonal nedenler

Tiroid, diyabet, prolaktin yüksekliği gibi rahatsızlıklar, tekrarlayan düşüklerin nedenleri arasındadır. Bu rahatsızlıklara sahip olan anne adaylarının, laboratuvar tetkikleri ile hastalıklarının saptanması ve tedavi edilmesi gerekmektedir. Bu sayede sağlıklı bir bebeğin dünyaya gelmesi ihtimali artış gösterecektir.

Tekrarlayan düşüklerin başka bir nedeni ise yüksek androjen düzeyidir. Yüksek androjen düzeyi, polikistik yumurtalık sendromu (PCOS) probleminde artış olmasına neden olmaktadır. Böyle bir durumda metformin tedavisi uygulanmaktadır. Bu sayede PCOS olan kadınların, insülin direnci azaltılarak ve tedaviye olumlu cevap vermesi sağlanmaktadır.

  • Trombofili (Pıhtılaşma bozukluğu)

Pıhtılaşma bozukluğu, yani trombofili tekrarlayan düşüklerin önemli nedenleri arasında yer almaktadır. Pıhtılaşma defekti saptanan kadınlara, düşük doz aspirin ve heparin gibi ilaçlar uzman hekim gözetiminde verilmektedir.

  • İmmünolojik nedenler

Hamilelik döneminde, anne adayının bağışıklık sisteminde bazı değişiklikler meydana gelmektedir. Annenin vücudunda fetüs geliştikçe babaya ait antijenler anne vücudunda tanınır. Bu da fetüsün yabancı bir madde gibi görünmesinin ve vücut tarafından reddedilmesinin önüne geçer. Bazı kadınlarda bu koruyucu mekanizmada ortaya çıkan defektler, tekrarlayan düşüklerin nedenleri arasında gösterilmektedir. Yine eşler arasındaki, HLA doku grubunun benzer ya da farklı olması da tekrarlayan düşüklerin nedenlerinden biridir. Üst düzey tetkikler yapılarak, bağışıklık sistemini kuvvetlendirmek ve embriyonun yabancı bir madde olarak algılanmasının önüne geçmek için, bir takım tedavi metodları uygulanmaktadır.

Gebelik Kayıpları Ne Zaman Araştırılmalıdır?

Tekrarlayan gebelik kayıplarında, problemin tespit edilmesi anne ve babaların sağlıklı bir bebek dünyaya getirmeleri için büyük önem taşımaktadır. Bu nedenle, gebelik kaybı yaşandığında, uzman hekim tarafından bir takım araştırmalar yapılması gerekmektedir. Bu araştırmalar;

  • Embriyoda kalp atımı gözlemlenmiş ve özellikle kayıp ikinci trimesterde meydana gelmişse,
  • Bir önceki düşükten sonra yapılan genetik incelemede, normal karyotip analizi raporu mevcut ise,
  • Anne 35 yaşın üzerinde ise,
  • Anne adayında kısırlık (infertilite) mevcut ise,
  • Anne veya babanın karyotip, yani genetik analiz raporlarında bir anormallik saptanmışsa gebelik kayıplarının kesinlikle uzman hekimler tarafından araştırılması gerekmektedir. Bu sağlıklı bir bebeği dünyaya getirmenin en önemli koşuludur. Bir kere düşük yaşanması, diğer gebelikleri de riskli hale getirmektedir.

Gebelik öncesinde yaşam koşullarının düzenlenmesi önem taşımaktadır:

Mümkün olduğunca stresten uzak bir yaşam, sağlıklı beslenme ,yüksek kafein ve sigara tüketiminden kaçınılması da tavsiye edilmektedir.Obezite mevcutsa diyet önerilerek  boy/kilo indeksinin uygun düzeye gelmesi sağlanmalıdır.